Apaigraha
"Sahiplenmeden ve bağlanmadan yaşama sanatı"
Yama'lar, doğru yaşamak için başkaları ile olan yani dış dünyaki iletişimimizi, alışkanlıklarımızı ve davranışlarımızı düzenler. Yama'ların son aşamasında sahiplenmeme ve bağlanmama yasası Apaigraha vardır.
Apaigraha ile birey açgözlülükten, sahiplenmekten, sahip olma hırsından ve istiflemekten özgürleşmeye odaklanır. Apaigraha yasası uygulamak, sadece gerçekten ihtiyaç duyduklarımızı almayı ve zamanı gelince onları bırakmayı kabul etmektir. burada ki konu sadece nesneleri, staüleri veya hayatımızdaki insanları sahiplenmek değil; Apaigraha aslında sahiplenme hissinden vazgeçmek ve arzuların, üzerimizdeki kontrolünü yok etmekle ilgili. Çünkü burada aslında bir noktada , nesnelere ve insanlara sahip olma arzusu, bir bireyin henüz kendisine sahip olamamasıyla ilişkilendiriliyor. Bu eksikliğin oluşurduğu boşluğu doldurma çabasıyla.
Hayatımızı mümkün oldukça sade yaşamak ve zihnimizi başka şeylerin yoksunluğunu ya da eksikliğini hissetmeyecek şekilde eğitmemiz, bize başa hiçbir şeyin hissettirmeyeceği özgürlüğü ve kuvveti kazandırır. Sahip olmayı arzulamamak, maddi dünyanın yüklerinden kurtulmaktır. Bu da bireye yaşamdaki yaşamdaki amacını, "karma yasasını" ve öğrenilmesi gereken dersleri anlaması için yardımcı olur. Patanjali'nin sutralarında ifade edildiği şekilde :
"Bağlanma ve bağlanmaya eşlik eden kaygı, bilginin önündeki engellerdir. Bağlanmadan kurtulmak, yolculuğumuzun tüm seyri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Ben kimim? Nasıldım? Bu ne ? Ben ne olacağım? Nasıl olacağım? Bu şekilde bireye geçmişteki , şimdiki ve gelecekteki kendi öz deneyiminin bilgisi gelir. Bağımsız ve özgür olur. Zihni saf hale gelir. Her şey onun için oldukça açık ve net olur. Zihni saf hale gelir. Her şey onun için oldukça açık ve net olur."
"Ne olduğumu bıraktığımda, olabileceğim şey olurum."
~Lao Tzu
Sadeleş: Sahip olunan şeyler , evimizde olduğu kadar kafamızda da yer kaplar ve enerji alır. Yaşam alanımızı sadeleştirmekyaşamımızı da sadeleştirir. Ne zaman yeni bir şey satın alırsanız, eski bir şeyden vazgeçin. Şimdide yaşamın güzelliğini hayatımıza daha fazla katlamak, geçmişten gelen şeyleri bırakmak ve bağımlılıklarımızın üstesinden gelmemizle yakından ilgilidir.
Azalt: Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz çok önemli. Gereğinden, gerçekten ihtiyaç duyulandan fazlasını almamak, tüketmemek ve sunulduğunda kabul etmemek hem kendi sağlığımız hem de gezegenimizin sağlığı için en önemli sorumluluklarımızdan biri.
Nefes al, nefes ver: Sresli olduğumuzda, nefesimizi tutma eğiliminde oluruz, ki bu da aslında "tutunma" mekanıizmamız hakkında fikir veriyor. Üstelik, nefesinizi rahatça bırakın ve nefes alışverişlerinizin tam ve derin bir şekilde akmasına izin verin. O zaman daha rahat, açık ve sakin hissederseniz. Bu yaklaşımı tutunduğunuzu fark ettiğiniz her konu, duygu ve his için deneyebilirsiniz. Rahatça bırakın ve özgürleşin. Bir anda başarmak belki mümkün olmayacak ancak yavaş yavaş da olsa üstesinde gelebildiğinizi göreceksiniz.
Kendine odaklan: Korku ve güvensizlik, bazen kişilere bağlanma veya tam tersi onları kontrol etme ihtiyacı oluşmasına yol açabiliyor. Ancak bu tür bağlılık asla sağlıklı değildir. Bunun yerine , bağımsız ve güçlü hissetmek, başkalarının olmaları gereken kişi olmalarına izin vermek için kendinize merkezlenmenin yollarını bulun. Meditasyon, bunun en kolay yollarından biridir.
Olumlu ol: Olumsuz düşüncelere, duygulara veya hatıralara tutunduğumuzda yıkıcı alışkanlık kalıplarına gireriz. Olumsuz düşünceleri olumlu olanlara değiştirerek kendimiz ve başkaları için uyumlu bir alan oluştururuz.
Affet: Geçmişten gelen acı hatıraları bırakın. Sizi incitenleri ve kendinizi bağışlayarak kendinizi özgür bırakarak. Bunun için Reiki Karmik Bağ şifalandırma çalışmalarımızdan da faydalanabilirsiniz.
Cömert ol: Zamanınızı, enerjinizi, bilginizi, dikkatinizi, sevginizi paylaşın.
Comments